Önce kendini sorgulamalıdır herkes, başkalarının değişmesi için uğraşmak yerine önce kendi yanlış davranışlarını fark edip düzeltmelisin. Önce kendi hesabını koymalısın ortaya. Kendini ve yüreğini .
Kendin önce arın ki yeni sayfanda da eskiden getirdiğin yanlışların olmasın.
Arın, kirden, pastan kurtul. Bizler kendimiz yani insan insanın aynasıdır. Bir iyilik yap kendine ve ilk önce tüm kötü duygulardan arın.
İnsan en çok kendiyle yüzleşmekten korkar. İnsan en çok kendini affetmekte zorlanır. Ve insan en az kendini anlar maalesef.
İnsan kendiyle yüzleşmeyi başarabildiği zaman doğruları bulma yolunda önemli bir adım atmış olur . Kendi iç dünyasına tuttuğu aynalara bakınca içindeki sır da açığa çıkacaktır. Nerde, neyi ve ne zaman yanlış yaptığını daha iyi anlayacaktır.
Bunu yapmayanların günümüzün en klasik rahatsızlığı olan empati ve kabullenmeme sorunlarına çokça şahit olmuşuzdur. Bu nedenle ayrılıkların anlaşmazlıkların ve yalnızlıkların sayısı günden güne artmasının nedeni de bu yüzdendir.
Herkes önce kendiyle yüzleşme cesaretini gösterebilmeli. Hayat bir anlam arayışı yolculuğudur ve bu yolculuğa çıkmadan önce kendini sorgulamalıdır herkes . Hatta ara ara dönüp tekrar tekrar kendini hesaba çekmeli. Dikiz aynasına bakarak ileri gidilmez ama, gün bitiminde dikiz aynasını yoklamalı insan ve arkasında bıraktıklarına bakmalı.
Denge ve uyum için çaba çok önemli. Çaba göstermeyen kendini ve ne istediğini bile bilmeyen insanlar ile dolu etrafımız. Bunlar bir şeyler üretmek yerine bir fayda sağlamak bir yana dursun, dahası sürekli eleştirmeyi kendilerinde bir görev olarak görürler.
Böyle insanlara hatayı önce kendinde aramalarını söylediğin zaman da bir şekilde okların yine sana döndüğünü ve eleştiri yağmurundan kendini alamadığını göreceksin. İbn-i Sina’nın ‘Kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.’ sözü tam da bu tip kişiler için tam uyumlu bir sözdür . Bize düşen önce kendi farkındalığımıza varıp, sonra diğer insanların farkındalığını sağlamaktır. Bunu bir görev gibi görmeli insan aslında.
Kendimizi temizlediğimizde, içimizdeki sırrı keşfettiğimizde ve hatalarımızla yüzleşmeyi öğrenip, onları düzeltmeye çaba sarf ettikçe, yasamamızda gerçeklik adına ne varsa herkesin kendi çabasına göre kendi hakları yani nasipleri gelip kendini bulacaktır ve hayatımıza huzur gelecektir.
Oscar Wilde’ın da dediği gibi ‘İnsanın kendiyle yüzleşmeye yüzü yoksa başkalarının hatalarıyla oynar durur.’ Şimdi, yok onun bunun yüzünden ve yanımdaki bile demeden aynayı kendimize tutup kendi içimizdeki iyiliklerin üstünü örten hatalı davranışlarımızdan arınalım. . Herkes kendi iç dünyasının arınmasını sağlarsa çevresi zamanla zaten düzelir.
Ne zaman diye sormadan ve ötelemeden hemen şimdi başlayalım kendimizle ve hatalarımızla yüzleşmeye. Kendi hatamızla yüzleşmek için yönümüzü ve ruhumuzu hakikat aynasına dönelim.
Çünkü hatayı kendi dışında arayanlar doğruyu asla bulamazlar…
Herkes kendi yolculuğunda ve sınavında, karşıdaki insanı eleştirmek sana kalmadı. Yaradan onu öyle yarattı. Kıskanmayı da bırak, onun gibi olmaya da çalışma. Hepimiz farklıyız. Kabullen. Onda bulunan cevherler sende yoktur. Ama sana verilen cevherler de vardır onun farkına var…
Evet bu yazıdan da okuduğunuz gibi anlaşılacağı üzere, kendine dönmezsen sana ait olan sana aslında çabana karşı yaradan tarafından verilecek olan güzellikler sana asla gelmeyecek ve boş boş yaşarsın …
Saygı ve sevgilerimle
Gülnaz ÇALIKOĞLU
Sosyal Terapist Doçent & Yazar
Bir yanıt bırakın